AMED - Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş. Tesisleri’nin yaşam alanlarına zarar verdiğini belirten Şemrex'in Gola Gûlê Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Aktaş, doğa tahribatına karşı yapacakları eyleme çağırdı.
Cengiz Holding bünyesindeki Eti Bakır A.Ş. Tesisleri, Mêrdîn’in Şemrex (Mazidağ) ilçesine bağlı birçok mahallede doğa ve canlı tahribatına yol açıyor. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu olmamasına rağmen bölgeden altın ve fosfat madenleri çıkarılıyor. Şirketin faaliyet gösterdiği bölgede yaşayan yurttaşlar, yaşanan tahribata karşı Amed Barosu Kent ve Çevre Hukuku Komisyonu’na başvuruda bulundu. Yurttaşlar, 14 Eylül’de tahribatın yaşandığı mahallelerden biri olan Gola Gûlê’de saat 14.00’da açıklama yapacak.
MADENİN YARATTIĞI TAHRİBAT
Gola Gûlê Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Aktaş, bölgede çıkarılan madenlerden kaynaklı kimi bitki türlerinin yok olduğunu, insanlarda nefes darlığı yaşandığını; meyvelerin, ekinin, buğdayın eskisi kadar verimli olmadığını ifade etti. Aktaş, istihdama değil, şirketin yarattığı tahribata karşı olduklarını vurguladı.
TAPULU ARAZİLERE EL KONULUYOR
Diğer yandan mahallelilerin tapulu alanlarına el konulduğunu, kamulaştırıldığını dile getiren Aktaş, “Hesabına para atıyor ve ‘Burayı verirsen ver, vermezsen devlet gücüyle buraya müdahale ederim ve burayı senden alırım’ diyor, alıyor. Bir, iki insanın tepkisi yetmiyor. Çünkü devletin hukuksal gücünü, kolluk kuvvetlerini kendine imkan olarak sunabiliyor. Sana ait olan bir yerin altındaki madeni çıkarıyor” dedi.
Şirketin çalışmaları kapsamında yaptığı dinamit patlamalarından kaynaklı evinde birçok çatlağın olduğunu dile getiren Aktaş, yaşananlara dair şunları ifade etti: “Çünkü köyün yanında yüzlerce dinamit patlatıyorlar. Su kaynaklarımızın daha önce büyük bir akıntısı olmasına rağmen, şu anda bu patlamalardan kaynaklı su gelmiyor. Çevrenin yapısı değişmiş. Çocukluğumuz gitti, herkesin büyük anılar biriktirdiği yerler gitti. Büyük dağlar yutuldu yani. Altın madeni, bor madeni, fosfat gibi şeyleri çıkarıyorlar. Şirket, özellikle Şemika, Gola Gûlê, Gıresor köyleri ekseninde birçok köyün alanlarını tahrip etmiş. Bitkiler zaten yok olmuş, hayvanları otlatacak yer kalmamış. Yabani hayvanlar bile o patlamalardan kaynaklı o bölgede kalmadı. Mesela bir serçe, bir keklik ya da her hangi bir hayvanı şu anda orada göremezsin.”
Kar ve hırsla doğanın tahribine karşı tepkilerini ortaya koymak istediklerini söyleyen Aktaş, yaşam alanlarının yok edilmesini kabul etmeyeceklerini belirterek, ilgili bakanlıkların gelip köye bakmalarını ve bu duruma izin vermemelerini istedi.
AÇIKLAMAYA ÇAĞRI
Doğalarının tahrip edilmesine karşı herkesi sorumluluk almaya çağıran Aktaş, tahribatın önüne geçebilmek için tüm ekolojistleri, sos-sosyalist ve duyarlı tüm kesimleri doğayı korumak için 14 Eylül’de yapılacak açıklamaya katılmaya çağırdı.
MA / Rukiye Payiz Adıgüzel