HABER MERKEZİ - BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Suriye’de siyasi geçiş sürecinin hala “bıçak sırtında” olduğunu belirterek, şeffaf ve kapsayıcı bir siyasi yol haritası gerektiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Suriye’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen oturumda konuşan BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, ülkede askeri çatışmalar ve gergin ateşkesin sürdüğünü ifade etti. Pedersen, siyasi geçiş sürecinin hala “bıçak sırtında” olduğunu dile getirerek, taraflar arasında güvene dayalı diyalogların başlaması gerektiğini söyledi.
SÜVEYDA’DA ATEŞKES KIRILGAN
Pedersen, Temmuz ayında Şam ve çevresinde de etkisini gösteren çatışmalara dikkat çekerek, özellikle Dürzi kenti Süveyda’da 19 Temmuz’da ilan edilen ateşkesin zorlandığını, ancak henüz yeniden çatışma başlamadığını belirtti. “Süveyda’nın kırsalında hala tehlikeli düşmanlıklar yaşanıyor. Şiddet her an yeniden başlayabilir” uyarısında bulundu.
ŞAM VE QSD ARASINDAKİ MUTABAKAT
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne de değinen Pedersen, Şam yönetimi ile Demokratik Suriye Güçleri (QSD) arasında 10 Mart’ta sağlanan mutabakatın uygulama sürecinde çeşitli zorluklar yaşandığını aktardı. Halep vilayetinde taraflar arasında şiddetin arttığını belirten Pedersen, “Siyasi açıdan ülke son derece kırılgan. Geçiş hala bıçak sırtında ilerliyor” dedi.
Geçici düzenlemelerle sürdürülebilir bir siyasi çözümün mümkün olmayacağını kaydeden Pedersen, halkın güvenini kazanacak şeffaf ve kapsayıcı bir siyasi yol haritası gerektiğini belirterek, “Suriyeliler, bu geçişin sadece geçici kurumlarla sınırlı olmadığını, BM’nin 2254 sayılı kararı çerçevesinde inşa edilecek açık ve katılımcı bir geleceğin başlangıcı olduğunu hissetmeli” dedi.
16 MİLYON KİŞİ YARDIMA MUHTAÇ
BM Acil Durum Yardım Koordinatörü Tom Fletcher da oturumda yaptığı konuşmada, ülke genelinde 16 milyon kişinin insani yardıma ihtiyaç duyduğunu belirtti. Fletcher, Süveyda, Dera, Şam kırsalı ve diğer bölgelerde 185 binden fazla insanın yerinden edildiğini ifade etti.
Fletcher, “Genel tablo vahim. Gıda, sağlık, barınma, temiz su, yakıt, altyapı ve eğitim gibi temel hizmetlerin sürdürülebilirliği büyük risk altında. Bazı bölgelerde gelenlerin sayısı, mevcut nüfusu aştı. Hizmetler yetersiz kalıyor” diye belirtti.