ANKARA -Kürt sorununun çözümüne dair muhatabın Abdullah Öcalan olduğunu söyleyen siyasetçi Abdülbaki Erdoğmuş, "Komisyonun Öcalan'ı yok sayarak bir mutabakata varması da mümkün değildir. PKK'yi Öcalan temsil ettiğine göre, heyetin İmralı'ya giderek görüşme yapması gerekir" dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın ardından PKK'nin fesih ile silahsızlanma kararı ve sembolik silah bırak töreniyle devam eden "Barış ve Demokratik Toplum Süreci", Meclis'te komisyon kurulmasıyla devam etti. Meclis'te grubu bulunan partilerden oluşan 51 üyeli komisyon, ilk toplantısını 48 milletvekilinin katılımıyla gerçekleştirdi. Adı "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" olarak oy birliğiyle kabul edilen komisyonun süreç içinde hangi adımların atılmasının zeminini yaratacağı henüz bilinmiyor.
Komisyonun sorunun çözümünde rolünü değerlendiren siyasetçi-yazar Abdülbaki Erdoğmuş, Abdullah Öcalan'ın çağrısına PKK'nin hızlı bir şekilde yanıt verdiğini belirterek "Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla PKK'nin kendisini feshetme kararı alması, birçok yönüyle önemlidir. En başta Abdullah Öcalan'ın hem devlet nezdinde hem de PKK üzerinde büyük etkisinin olduğu bir kez daha tescillenmiş oldu. Devlet tarafından Öcalan'ın muhatap alındığı ve PKK'nin de kurucu önderine bağlı olduğu gerçeği ortaya çıktı. Ayrıca Süleymaniye'de gerçekleşen törende silahların yakılmasıyla sürece ilişkin kararlılığını da ortaya koymuş oldu. Böylece PKK, ilk adım olarak üzerine düşeni yapmış oldu" dedi.
'OLUMLU SONUÇ İÇİN KARARLI OLMAK GEREKİR'
Kurulan komisyonun umut verici olduğunu, ama bazı çekincelerin de olduğunu ifade eden Erdoğmuş, "Sürece ilişkin Devlet Bahçeli ile Abdullah Öcalan arasındaki uyum son derece önemli ve umut vericidir. Ancak aynı uyumu Cumhurbaşkanı Erdoğan için söylemem zor. İnisiyatifi tek başına kullanmak ve siyasi avantaj sağlamak niyetinde olduğunu düşünüyorum. Bir siyasetçinin bu anlamda yaklaşım göstermesi normaldir, ancak olumlu sonuç almak için kararlı olmak kadar uyumlu da olmak gerekir. İcra makamının uyumu ve kararlılığı önemlidir. Aksi halde olumlu sonuç almak mümkün değildir. Umarım bu süreç bir formaliteden ibaret kalmaz. Kişisel beklentim; komisyonun hakkaniyet merkezli tespitler yapması ve adalet temelinde önerilerde bulunmasıdır" diye konuştu.
'SORUNU VE ÇÖZÜMÜ DOĞRU TANIMLAMAK'
Mevcut siyasal düzenin ve hukuk sisteminin adil, demokratik olmadığını belirtemeden demokratikleşme çabalarını yararının olamayacağını söyleyen Erdoğmuş, "Önce sorunu ve çözümünü doğru tanımlamak ve bu konuda ortak bir tavır geliştirmek gerekir. Eğer sorun yalnızca PKK'nin silah bırakmasından ibaret değilse, Kürt meselesi de kaçınılmaz olarak tartışılacaktır. AKP, MHP ve DEM Partisi'nin süreci 'birlik, beraberlik', 'kardeşlik', 'barış' gibi tanımlamalarla ifade etmesine bakılırsa, sorun yalnızca PKK'nin silah bırakmasından ibaret kalmayacaktır. Bu durumda Türkiye'nin demokratikleşmesi, Türk ve Kürtlerin kardeşlik hukukunun tesis edilmesi, eşitlik ve adalet temelinde toplumsal barışın sağlanması da hedeflenmektedir" ifadesinde bulundu.
'KOMİSYON ÖCALAN'I ZİYARET ETSİN'
Komisyonun Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğmuş, "Sorunun muhatabı ve taraflarından birisi Abdullah Öcalan olduğuna göre, kendisiyle görüşmemek doğru olmaz. Komisyonun Öcalan'ı yok sayarak bir mutabakata varması da mümkün değildir. PKK'yi Öcalan temsil ettiğine göre, heyetin İmralı'ya giderek görüşme yapması gerekir. Birden fazla görüşme de gerekebilir ve bundan kaçınmamak gerekir" şeklinde konuştu.
'ANADİL SORUNU YASAL GÜVENCEYLE ÇÖZÜLMELİ'
Bir halkın varlığının kimliğinin ve dilinin anayasal güvence altına alınmasıyla tanınacağını dile getiren Erdoğmuş, "Yasal güvencesi olmayan bir hakkın kullanımı, her zaman sorun oluşturmaya elverişlidir. Anadilin sorun olduğu bir ülkede barış, hürriyet ve hukukun üstünlüğünden söz edilemez. Türkiye, demokratik hukuk devleti tanımına uygun hareket edecekse, öncelikle anadil sorununu yasal güvenceyle çözmesi gerekir" dedi.
'TUTSAKLAR İÇİN ÖZEL BİR KOMİSYON KURULMALI'
Sürecin önünde aşılması gereken sorunlardan birinin tutsaklar sorunu olduğuna işaret eden Erdoğmuş, bu konuda geç kalındığını söyledi. Tutsakların koşulsuz serbest bırakılması gerektiğini belirten Erdoğmuş, atılması gereken adımların başında tutsakların serbest bırakılmasını sağlayacak özel bir komisyonun kurulması olduğunu ifade etti. Erdoğmuş, "Böyle bir adımı daha güvenilir, inandırıcı ve gerçekçi bulduğumu belirtmeliyim. Umarım mevcut komisyonun ilk önerilerinden biri de siyasi tutukluların serbest bırakılması gerektiğini açıklamak olur" ifadelerini kullandı.
MA / Melik Varol