AMED - On Gözlü Köprü'yü dört bir yandan kuşatan işletmeler hem köprüyü hem de Dicle Vadisi'ni tahrip ediyor. İşletmeler, bölgede soluklanacak alan bırakmadıkları gibi gaspı andıracak şekilde 800 TL'den çay satışı yapıyor.
Amed'te yerli ve yabancı ziyaretçileri ağırlayan tarihi mekânlardan biri olan On Gözlü Köprü, Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alıyor. On Gözlü Köprü çevresinde, Dicle Nehir kıyısında yuvalanmış kafeler, hem tarihi köprüyü, doğal çevrede tahribat yaratıp görüntü kirliği yaratıyor hem de kamuya açık bir alının işgal ederek, ziyaretleri zorlaştırıyor. Fiili işgalle başlayan işletme kurma, şimdiler de ise kalıcı hale geldi. Daha sonraları bazı kafelere işletme ruhsatı verilirken birçok kafe ise ruhsatsız bir şekilde işletiliyor. Bu duruma karşı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü de yerel yönetimler de sessiz kalarak müdahalede bulunmuyor.
Kamuya açık bir alanı işgal ettikleri gibi On Gözlü Köprü ve Dicle Vadisi'ni ziyaretçilerine oturup soluklanabileceği alanlar bırakmayan kafelerde oturup bir şey yiyip içmek ise fiyatlar nedeniyle neredeyse imkansız. Ziyaretçiler ise kendilerine soluklanacak alan bırakmayarak kendine mecbur hale getiren, bir demlik çayı 800 TL'ye satarak adeta kendilerini soymaya çalışan işletmelerin sıkı şekilde denetlenmesini istiyor.
'TARİHİ YAPI KORUNSUN'
Çocukluğundan beri On Gözlü Köprü'ye geldiğini belirten Metin Baran, "Biz küçükken burası ücretsizdi. Gitgide paralı hale getirildi. Önce paralı hale getirildi. Sonrasında ise fiyatlar aşırı yükseltildi. Esnafın yüksek fiyatlarından kaynaklı ne yerli ne yapancı turist gelebiliyor. Gelenler köprünün üzerinden geçip gidiyor. Bu kadar güzel bir köprü, hiçbir yerde yok. Buranın koruma altına alınması. Belediyemize çağrımızdır; buraya müdahale edilsin. Fiyatlar düşürülsün, tarihi yapı korunsun. Yoksa burası yok olup gider" ifadelerini kullandı.
Yüksel Kaya da turistlik bölgelerdeki fiyatların pahalı olmasına tepki göstererek, "Burada fiyat pahalı, Mêrdîn, Heskîf ve Midyat daha birçok turistlik bölgelerde fiyatlar pahalı. Bu turizmi bitiriyor. Gelenler oturmuyor. Sadece geçiyor. Bakın burası bomboş. Bu şekil yapmazlarsa hem onlar kazanır hem de insanlar güzel güzel dolaşır, oturur dinlenir" diye konuştu.
'ÇEVRE DÜZENLENMELİ'
Fiyatların yüksek olmasının kent turizmine büyük zarar verdiğini aktaran Müslüm Şahin, "Geçen sene gelmiştim, bir de bugün geldim. Fiyatlar fahiş derecede yüksek. Yüksek fiyatlara rağmen etrafı çok kirli. Geçen sene 250 olan demlik şimdi 750-800 TL olmuş durumda. Bu fiyatların indirilmesini ve çevresinin düzenlemesini istiyoruz" diye belirtti.
Mehmet Serinken, zar zor gezme planı çıkardıkların belirterek, "Esnaf olarak zorluk çekiyoruz, gezerken de bir yer de oturup çay içmeye korkuyoruz, artık bir bardak çay içeceğiz, acaba ne kadar? Onun hesabını yapıyoruz, bayağı sıkıntılı bir durum bu. İnsanlar artık gezmeye çıkamıyor. Bunun son bulması gerekiyor. Artık fiyatların düşmesinden umudum yok, bari yükselmesin" şeklinde konuştu.
Nurgül Deler de Mêrdîn'den buraya geldiğini dile getirerek, fiyatların pahalı olmasından kaynaklı köprüde iki tur atıp memleketlerine geri döneceklerini söyledi. Buraya ilk defa geldiğini kaydeden Deler, fiyatların düşmesi ve köprüye gerekli özenin verilmesi çağrısında bulundu.
'ÇAYIN KİLOSU 300 TL DEMLİĞİ 800 TL'
İstanbul'dan Amed'de gezmeye geldiğini aktaran Seyit Acar ise, "Yani İstanbul'da yiyecek içecek fiyatları burayla aynı, burada bir porsiyon ciğer yedik 500 lira, İstanbul da 400 TL. 6 kişiyiz bir yere otursak dünya kadar para veriyoruz. Bir kilo kaçak çayın kilosu 300 TL'dir. Bir demlik nasıl oluyor da 800 lira, bu anormal bir durum. Diyelim kira, işçi vs. en fazla 300 TL yapsın. Yani halkı düşünmek lazım" ifadelerini kullandı.
Tokat'tan gelen Halil İbrahim Aydoğan da fiyatlardan yakınarak, fiyatların pahalı olduğunu belirterek bu fiyatların yerli ve yabancı turistleri kaçırdığını söyledi.
MA / Fethi Balaman