İZMİR - TİS görüşmelerinde uzlaşılmaması üzerine greve giden TPI Composite işçileri, önerilen zam oranıyla yaşamlarını sürdürmenin zor olduğunu belirterek, "Mücadele sürecek" diye belirtti.
İzmir'in Çiğli ve Menemen ilçelerinde kurulu Amerikalı şirket TPI Composite'in 2 Fabrikası'nda örgütlü olan Türkiye Petrol, Kimya ve Lastik Sanayii İşçileri Sendikası (Petrol-İş) ile şirket arasında yapılan toplu iş sözleşmesinde yaşanan anlaşmazlık sonrası işçiler 13 Mayıs'ta grev başlattı. İşçilerin yüzde 120'lik zam artışına karşılık işverenin yüzde 30 zam önerirken T1 ve T2 fabrikalarında greve çıkan yaklaşık 2 bin 300 işçi ücretlerinin düzeltilmesi yanı sıra çalışma koşullarının da iyileştirilmesini ve sosyal haklarının verilmesini istiyor. 16'ncı gününe giren grevde işçiler, önerdikleri toplu iş sözleşmesi koşullarının yerine getirilmesini istiyor.
Fabrikada 9 yıldır çalışan Şener Güneş, işverenin yüzde 30'luk zam dayatmasını kabul etmeyeceklerini söyledi. Toplu iş görüşmelerinde 77 maddeden 40 maddenin geçtiğini aktaran Güneş, "Geçmeyen maddelerin birçoğu ekonomik ve idari maddeler. Geçmeyen bu maddeler konusunda ısrarcıyız. Çalışma şartlarımızın iyileştirilmesini istiyoruz. 10 yıldır burada çalışan arkadaşların talepleri sadece parasal değil. Astım, koah, bel fıtığı gibi hastalıkları olanlar var. Greve çıkmadaki amaçlarımızdan biri de bu hastalıklar. Cam elyaf ve taşlamadan oluşan bölümler var. Bu bölümlerde kimyasala maruz kaldığımızda bahsettiğim bu hastalıklar oluşuyor. Bunun haricinde 3M spreyimiz var. Sprey tüpünün üzerinde bu kimyasalların insan sağlığına ne kadar zararlı olduğuna dair uyarılar var. Ama firma tarafından uyarıların üzerinde etiketler kapatılarak etkilerin okunması engelleniyor. Alacağımız ücretler en azından maruz kaldığımız kimyasallara değmesi lazım. 23 bin liranın insan onuruna ve sağlığına yakıştığını düşünmüyoruz. İşveren tarafından kalifiye çalışan tedariki ile mobbing bertaraf edilebilir. Grev alanına gelsinler sesimizi duyursunlar" ifadelerini kullandı.
'İNSANCA ÜCRET İSTİYORUZ'
Grevdeki işçilerden Ferit Akyol da hayat pahalılığına değinerek, geçinemediklerini belirtti. İşverenin kendilerine iyi niyetle yaklaşmadığını ifade eden Akyol, "Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ülkemizde her geçen gün fiyatlar artıyor ve biz de eziliyoruz. Umarız iyi bir sonuç alırız ve işimize devam ederiz. Taleplerimiz masada. Grev süresi boyunca işveren bize geri dönüş yapmadı. Şartlarımızın düzeltilmesini istiyoruz. Daha korunaklı önlemler alabilirler. Çalışma arkadaşlarımız daha fazla olabilir. Az işçiyle çok iş çıkarılması işçiye zarar. Aksi takdirde bel fıtığı ve kas ağrısı sorunlar var. Çocuklarımızı geçindirecek insanca ücret istiyoruz" diye konuştu.
Fabrikada 7 yıldır çalışan Özgür Dönmez, işverenin dayattığı zamla geçinmelerinin mümkün olmadığını belirtti. Çalışma şartlarının da kötü olduğunu aktaran Dönmez, "Toz ve ağır iş var. Zaman zaman mobbingler oluyor. Yemekler daha iyi olabilir. Düğün havasında geçiyor grevimiz. Tüm sivil toplum örgütleri geliyor bize destek veriyor. İşverenin verdiği maaş artışını anlayamıyoruz. Talep ettiğimiz ücreti alabilsek bir nebze de olsa rahatlarız. Son gün bir toplantı oldu, ama anlaşamadık. Bayram parası, ayakkabı çeki, yılbaşı erzakı gibi taleplerimiz de var. Bu düşük ücreti istemiyoruz, gelsinler masada anlaşsınlar" diye belirtti.
'İŞÇİYE DEĞER VERİLMİYOR'
Grevdeki işçilerden Taner Tosun ise fabrikada iş sağlığı ve güvenliği konusunda gereken önlemlerinin alınmadığına dikkati çekerek, "Çalıştığım bölümde defalarca sorunları dile getirmeme rağmen 'Talep oluştur, gerekli arkadaşlar desteği verecektir' diyorlar. Birçok kez bu taleplerimizi iletmemize rağmen bir gelişme yaşanmadı. Bir İSİG çalışanına sorunlarımızı söylediğimizde 'Burayla biz ilgilenmiyoruz' diyor. Tabi ki her işçi kendi iş güvenliğinden sorumlu ancak bu sizin işiniz. Defalarca kabloların su içinde olduğunu söylememe rağmen halen alınmış bir önlem yok. İçeride de tozlar temizlenmiyor. Üç kişin TIR yüklemesi gerekirken iki kişi yapıyor. Az personelle çok iş yaptırıyorlar. İşçiye hiçbir şekilde değer verilmiyor. Ben 17 bin lira kira veriyorum. Kızımı okula gönderirken tereddüt ederek gönderiyorum, acaba cebinde harçlık var mı, yok mu? Yüzde 120 çok yüksek ücret değil. Kesintilerle birlikte 33 bin lira oluyor. Bugün Türkiye şartlarında bu ücret yeterli değil. Buradaki insanların bir diğer sıkıntı değer görememek" şeklinde konuştu.
MA / Uğurcan Boztaş