İZMİR - 30 yıllık tutsak Mehmet Sait Yıldırım’ın tahliyesi “tek başına kalsa da örgütsel tutumunu değiştirmediği”, “pişmanlık duymadığı” , görüşçüleriyle "örgütsel" konuştuğu gerekçeleriyle 9 ay ertelendi. 

 

İzmir Kırıklar 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tutulan 30 yıllık hasta tutsak Mehmet Sait Yıldırım’ın (73) tahliyesi İdari ve Gözlem Kurulu tarafından 9 ay ertelendi. Kurul, 27 Şubat'ta tahliye olması gereken Yıldırım’ın tahliyesini “iyi halli” olmadığı ve “pişmanlık duymadığı” gerekçesiyle 27 Aralık 2025 tarihine erteledi. 

 

Kurulun kararında yer alan Psiko-sosyal yardım servisi raporuna göre Yıldırım'ın Araştırma Değerlendirme Formunu doldurmayı kabul etmediği, yedi yıldır psiko-sosyal sorunlarını yardım almadan çözdüğü, psikolojik sorunları ile sağlıklı bir şekilde başa çıkabileceğini, "pişmanlık duymadığı", "suçunu algılayamadığı" gibi değerlendirmeler yer aldı. 

 

Aynı raporda "Hükümlünün gözlemlenen davranış ve tutumlarında tehdit, tahrik, ısrar gibi zorlayıcı tutum ve davranış gözlemlenmediği" ifadesi bulunmasına rağmen psiko-sosyal yardım servisi tarafından tahliyesinin ertelenmesi yönünde rapor verildi. 

 

'KÜTÜPHANEDEN KİTAP ALMADI' GEREKÇESİ

 

Güvenlik ve gözetim servisi de Yıldırım'ın bir güvenlik sorunu çıkarmadığını yazmasına rağmen, "Üç kişilik hücrede tek kalmaya devam etse de örgütsel tutum ve davranışlarını değiştirmediği kanaatiyle, … infaz süreci içerisinde gözlemlenen tutum ve davranış değişikliklerinin olumsuz yönde olduğunun gözlemlendiğinin" şeklinde rapor verdi.  

 

Eğitim ve öğretim servisi ise raporunda Yıldırım'ın kurumun kurs ve etkinliklerine katılmadığı, kütüphaneden 3 yıldır kitap almadığı, cezaevi eğitim faaliyetlerinden yararlanmadığı gerekçeleriyle tahliyesi konusunda olumsuz görüş bildirdi. 

 

Mehmet Sait Yıldırım'ın görüşçüleriyle yaptığı konuşmaların da "örgütsel" konuşma olduğu iddia edilen erteleme kararında, servis raporları doğrultusunda Yıldırım'ın, "iyi halli olmadığına" oybirliği ile karar verildi.

 

SAĞLIK DURUMU

 

Şubat 1995'te tutuklanan Yıldırım'a “devletin egemenliği altında bulunan toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak” iddiasıyla Diyarbakır DGM tarafından müebbet hapis cezası verildi. Abdullah Öcalan'ın talebi üzerine 15 Mart 2015'te İmralı Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'ne gönderilen 5 tutuklu arasında yer aldı. Yıldırım, İmralı Cezaevi'nde Öcalan ile birlikte 9 gün kaldı. Kalp rahatsızlığı nedeniyle daha sonra Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildi. Yıldırım, Bolu'dan Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'ne, ardından da Ödemiş T Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildi. Yıldırım, 6 Eylül 2018’de ise Kırıklar 1 Nolu Cezaevi'ne sevk edildi. Yıldırım, buraya sevk edildiği günden bu yana "Bakanlık talimatı var" denilerek tekli hücrede tutuluyor. 

 

Avukatlarının verdiği bilgiye göre Yıldırım'ın kalp hastalığının yanı sıra boyun fıtığı, hipertansiyon, arteriosklerotik kalp hastalığı, KOAH, akciğer ve damar sertliği gibi farklı sağlık sorunları bulunuyor. Özellikle boyun fıtığı nedeniyle sağlık sorunu yaşamakta olan Yıldırım, neredeyse günlük ihtiyaçlarını karşılamakta ve konuşmakta zorlanıyor. 

 

Yıldırım, Abdullah Öcalan ile kaldığı 9 günü “İmralı’da 9 gün” adlı kitabında kaleme almıştı.