'Güneşimizi Karartamazsınız' eylemcilerinin hikayeleri

img

HABER MERKEZİ - Komploya karşı dalga dalga yayılan "Güneşimizi Karartamazsınız" eylemine katılanlar, arkalarında büyük bir direniş mirası bıraktı. Aileler, tek talepleri "özgürlük" olan çocuklarının mücadelesini anlattı.   

PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 9 Ekim 1998'de startı verilen ve 15 Şubat 1999'a kadar devam uluslararası komplonun üzerinden 26 yıl geçti. ABD'nin öncülük ettiği ve birçok küresel-bölgesel gücün dahil olduğu komplo süreci, o dönem büyük bir tepkiyle karşılandı. Komploya dönük ilk eylem, “Güneşimizi Karatamazsınız” eylemi oldu. Tutsak, 9 Ekim 1998’de Mereş’te tutulduğu cezaevinde bedenini ateşe verdi. Bu eylem daha sonra cezaevlerine, ardından Kürdistan, Türkiye ve Avrupa’nın dört bir yanına yayıldı. 
 
ÇOCUK YAŞTA BEDENİNİ ATEŞE VERDİ 
 
Ali Bilen de bedenini ateşe veren isimlerden. Bilen, 1990'lı yıllarda köy yakmalarının yoğun yaşandığı dönemde ailesiyle birlikte Mêrdîn'in Qoser (Kızıltepe) ilçesinden Mersin’e göç etti. 2003 yılının Ocak ayında henüz 13 yaşındayken “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Mersin E Tipi Cezaevi'nde 8 ay kalan Bilen, daha sonra Adana Kürkçüler E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildi. Bilen, cezaevinde 14 Temmuz 2003'te bedenini ateşe verdi. Bilen, 2010 yılında tahliye edildi. 
 
Eylemine dair konuşan Bilen, komployla "Kürt halkının tasfiye edilmeye çalışıldığını" ve bu durumun tecritle sürdürülmek istendiğini söyledi. Bilen, "Öcalan’a yönelik İmralı’da kapsamlı bir saldırı, katı ve mutlak bir tecrit uygulanmaktaydı. Bu saldırılar diğer cezaevlerinde de hissediliyordu. 1998 yılında direkt Sayın Öcalan'ın fiziki imhasını da hedef alan bir düzeye gelmişti. Bundan kaynaklı Halit Oral arkadaş 'Güneşimizi Karartamazsınız” şiarıyla bedenini ateşe vererek, özgürlük meşalesini ateşlemiş oldu" dedi. 
 
"Güneşimizi Karatamazsınız" eyleminin daha sonra her yere yayıldığına dikkati çeken Bilen, "15 Şubat sonrasında bu eylemler artık ayyuka çıkmıştı ve Avrupa'nın birçok ülkesinde, Kafkasya'da ve Rusya'da fedai eylemler yapılmaya başlandı" diye kaydetti. Cezaevinde de yoğun baskı ve saldırılara maruz kaldıklarını, 97 gün boyunca hücrede tutulduğunu anlatan Bilen, "Bu çerçevede ben de 14 Temmuz 2003 tarihinde komployu kınamak, komployu lanetlemek için bedenimi ateşe verdim. O dönem 13 yaşındaydım. Eylemcilerin en küçüğü bendim" dedi.
 
'SAVAŞ VE BARIŞ BİR ARADA OLMAZ'
 
Kürt sorununun çözümüne dair tartışmalara değinen Bilen, savaş ile barışın bir arada olamayacağını, Abdullah Öcalan'ın bir an önce fiziken özgür olması gerektiğini kaydetti. Bilen, "Türkiye katı imha ve inkâr politikalarından vazgeçmeli. Soykırım politikalarından vazgeçmeli. Kürt sorununu güvenlikçi ve askeri politikalarla değerlendirmemeli. Kürt sorununun demokratik çözümü için Kürtlerin kültürel, siyasal, sosyal, ekonomik tüm haklarını tanımalı. Bunları yasalarla bütünleştirip, anayasal bir değişiklikle taçlandırmalı. Kürt sorununun demokratik çözümüyle ancak bu şekilde Türkiye'de bir barış inşa edilebilecektir."
 
BİR AİLEDEN 2 KİŞİ BEDENİNİ ATEŞE VERDİ 
 
23 yaşındaki Veysi Kaya, PKK Lideri Öcalan'ın "zehirlendiği" haberleri üzerine bedenini ateşe veren isimlerden. Arap bir ailenin ferdi olan Kaya, Mêrdîn'in Stewr (Savur) ilçesine bağlı Teffî kırsal mahallesinde 1979 yılında dünyaya geldi. Kaya ailesi, 1982'de devlet baskısından kaynaklı Adana'ya göç ederek, Seyhan ilçesine bağlı Barbaros Mahallesi'ne yerleşti. Kaya, 1999'da Abdullah Öcalan'a dönük komplo sonrası siyasi parti çalışmalarına katıldı. Defalarca gözaltına alındı ve işkenceye maruz kaldı. İmralı tecridi ve Abdullah Öcalan'ın "zehirlendiği" haberleri üzerine 9 Şubat 2006'da bedenini ateşe verdi ve aynı yılın 28 Şubat'ında yaşamını yitirdi. Kaya'nın yeğeni 16 yaşındaki Abdulkadir Atilla ise, 11 Mart 2012 tarihinde İmralı tecridine karşı bedenini ateşe vererek yaşamını yitirdi. 
 
'KÜRTLERİN ONURLU MÜCADELESİNİN YANINDAYIZ' 
 
Veysi Kaya'nın kardeşi Muhittin Kaya, devletin baskılarına karşı Kürt halkının özgürlük mücadelesinde yer aldıklarını ifade etti. Ablası Ayşe Kaya'nın (Mizgin Arap) 1996 yılında Dêrsim'de çıkan bir çatışmada yaşamını yitirdiğini aktaran Muhittin Kaya, "Ailece Kürt halkının onurlu ve şerefli mücadelesinin yanında olduk. Sayın Abdullah Öcalan'ın fikirlerini kabul ettik ve benimsedik. Hiçbir şekilde tecrit ve zulmü kabul etmedik. Abim, ablam ve yeğenim bizler için mücadele çizgisidir" dedi. 
 
Muhittin Kaya, Abdullah Öcalan'ın fikirlerinin tüm dünya yayıldığına işaret ederek, Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun çözümünde kilit rolde olduğunu kaydetti. Muhittin Kaya, "Kürt sorununun tek muhatabı Sayın Abdullah Öcalan'dır. Öcalan'ın derhal koşullarının düzeltilmesi ve halklarla buluşturulması gerektiğini düşünüyorum. Bu, Ortadoğu halklarının faydasını olacak. Türkiye'nin faydasına olacak ve bütün dünya bizi bir şekilde kabul edecek. Kürt sorunu silahla değil, müzakere ile çözülür. Tecrit son bulsun, Öcalan özgürleşsin" diye konuştu.
 
EBU MÜSLÜM DOĞAN  
 
18 yaşındaki Ebu Müslüm Doğan, Semsûr'da Fen Lisesi'ni okurken 15 Şubat 2010 tarihinde bedenini ateşe verdi. Yüksek bir noktadan bedenini ateşe vererek, kendisini aşağıya bırakan Doğan, eylemine dair 5 sayfalık bir mektup bıraktı. Kürt halkının inkar, imha ve asimilasyon politikalarına maruz bırakıldığına dikkati çeken Doğan, gerçekleştirdiği eyleme dair şunları belirtti: "Adı bile yasak olan bir halkı, küllerinden tek tek dirilten Reber Apo’ya her Kürt genci gibi ben de binlerce kez minnettarım. Anlasınlar ki Kürt halkı bir daha asla ihanete uğramayacaktır. Bedenlerin tutuşacağı bugün de özümüz olan özgürlüğe gideceğimizi, gittiğim yoldan asla dönmeyeceğimizi tüm mutlak inançla belirtmek isterim. Beritanlaşmak, Semalarda yücelmek, Mazlumlaşmak, Viyanlara ulaşmaktır. İçinde bulunduğumuz durum, artık imha ve inkar, kirli oyunların işe yaramayacağının açıkça kanıtıdır… Gün Önderliğe özgürlük günü olmalıdır. Bir halk asla kendini var edenden ayrı kalamaz.” 
 
ÖCALAN'IN EYLEME DAİR DEĞERLENDİRMELERİ
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan, 14 Mart 2010 tarihinde avukatları ile gerçekleştirdiği görüşmede Doğan’ın eylemine dair değerlendirmelerde bulundu. Abdullah Öcalan, "Aslında daha önce üzerinde duracaktım. Kendini yakan Malatyalı genç arkadaşa, Ebu Müslüm Doğan’a ilişkin bir şeyler söylemek istiyordum. Ben geçmişte Malatya Kürtlüğünü eleştirmiştim, sert de eleştirmiştim. Ancak bu genç arkadaşla Zeynep Kınacı şahsında yeni bir değerlendirme yapmak istiyorum. Bunlar Malatya Kürtlüğünün onurudur. Ben bile bu arkadaşlar karşısında kendimi ezik ve çok sorumlu hissediyorum. Geçmişte Zeynep Kınacı’nın sesini de dinlemiştim. Bence bu arkadaşlar için Malatya’da bir anıt yapılmalıdır. Malatya Kürtleri bu arkadaşların yüce kişiliğini, bu arkadaşların anısını yaşatmalıdır” ifadelerini kullandı. 
 
ANNE DOĞAN: ÖZGÜRLÜK FİKRİYLE BÜYÜDÜ
 
Oğlunun eylemine dair konuşan anne Zeliha Doğan, "Müslüm Daha küçükken Kürtlerin fikirlerini benimserdi. Daha ilkokul 5’inci sınıfta biz neyin ne olduğunu çok bilmezken, o bu meseleleri açar konuşurdu. Ortaokul, lisede de bu meseleleri hep konuşurdu. Biz aile olarak ilk günden beri özgürlük hareketini benimsedik ama onun bağlılığı daha farklıydı. Bana ‘Herkes eşit olmalı’ derdi. Müslüm özgürlük fikri ile büyüdü ve bu uğurda yaşamına son verdi. Hiçbir zaman kendini düşünmedi, hep sevdiği ve takip ettiği fikri düşündü. Abdullah Öcalan’ı çok seviyordu ve onun için yaşamına son verdi. Her zaman onun (Abdullah Öcalan) fikirlerini benimsedi. Her zaman barış istedi" ifadelerini kullandı. 
 
Anne Zeliha Doğan, oğlunun eyleminden 3 gün sonra haberdar olduklarını aktardı. Zeliha Doğan, "Herkese sorduk, soruşturduk ancak bir haber alamadık. Biz onun dağa gittiğini düşünüyorduk. 3 gün sonra polisler abisini aradı ve ‘Adıyaman’a gelin’ dedi. Benim gitmeme izin vermediler. Sonra gelip burada defin ettik. Her yerden cenaze merasimine geldiler. Binlerce kişi geldi. Yazdığı mektubun fotoğraflarını birkaç gün sonra bize gösterdiler, ancak mektubu 6 ay sonra eşyalarını teslim aldığımızda aldık. Mektupta her şeyi yazmıştı” ifadelerini kullandı. 
 
“Ben barış istiyorum” diyen Zeliha Doğan, şunları söyledi: "Anneler artık ağlamasın. Hiçbir anne artık ağlamamalı. Artık yeter. Bu sorun artık çözülsün. Kürtlerin de hakları olsun. Kürtler bin yıllardır bu topraklarda yaşıyor. Biz her zaman barış istedik ve istiyoruz. Cezaevlerinde kimse kalmasın istiyoruz. Sonuna kadar barış istiyoruz. Abdullah Öcalan’ı artık bıraksınlar. Artık çözüm olsun. Savaşlar olmasın."
 
MAHSUN ÖZEN'İN EYLEMİ 
 
Mahsun Özen, 22 yaşındayken 28 Aralık 2013’te İzmir Bayraklı’da bulunan Barış Anıtı önünde bedenini ateşe verdi. Mêrdîn doğumlu olan Özen, henüz 7 yaşındayken ailesiyle birlikte İzmir’e göç etti. İzmir'de Demokratik Halk Partisi (DEHAP) gençlik çalışmalarında yer alan Özen, 19 yaşında siyasi parti faaliyetleri nedeniyle tutuklandı. Özen, 1 yıl sonra tahliye edildikten sonra yeniden parti çalışmalarına devam etti. 
 
Özen, Roboskî Katliamı’nın ikinci yıl dönümünde bedenini ateşe vererek, ardından "Yaşamak da ölmek de erdem işidir" başlığıyla bir mektup ardında bıraktı. Özen, mektubunda eylemine dair şunları belirtti: "Ölümlerin, katliamların sıradanlaştığı bir dünyada insanın tek sözü özgürlük oluyor. Özgür yaşam ve yaşatma geleneği oluyor. Bu uğurda ölmek de amaca ulaşma hedefidir.”
 
3 ÇOCUĞUNU YİTİRDİ
 
Mahsun Özen’in babası Burhan Özen, bir çocuğunu Kuzey ve Doğu Suriye'de, bir çocuğunu ise Cûdi'de çıkan bir çatışmada yitirdiğini aktardı. Baba Özen, "Oğullarım 'Kardeşimin silahını yerde bırakmayacağım’ diyordu. İkisinin cenazesini de görmedim. Belki de mezarları imha edilmiştir, bilmiyorum. Mahsun'un yaptığı eylemi bilmiyordum, polisler bana ‘oğlun kendini yakmış’ dedi. Cenazesi bir hafta adliyede kaldı. Bir hafta sonra aradılar ve cenazeyi almamızı söylediler. Abdullah Öcalan’ın tutuklanmasının yıl dönümüne yakın bir tarihte bedenini ateşe verdi. Arkadaşlarına ‘Ben Önderlik (Öcalan) için kendimi yakacağım' demiş. Ben yaşadıkça onun mücadelesini devam ettireceğim. Elimizden geldiği kadar onun izinden gideceğiz. Onun eylemi Önderlik içindi" diye konuştu. 
 
‘ÖCALAN İNSANLIK İÇİN UĞRAŞIYOR’
 
Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğini söyleyen baba Özen, "Abdullah Öcalan’ın söyledikleri barış içindir. Sadece Kürt halkı değil, Türk halkı da Arap halkı da tüm halklar ‘Abdullah Öcalan konuşmalı’ diyor. O kendi çıkarları için değil, insanlık için uğraşıyor. İnsanlar Mahsun’un eyleminden çok etkilendi. Mahsun bu eylemi kendi toprağı ve kendi halkı için yaptı. Ben ve annesi her hafta mezarının başına giderek, üzerindeki çiçekleri temizliyoruz. Onun anısını yaşatmak için her hafta onun mezarının başına gidiyoruz. Ben artık kimsenin ölmesini istemiyorum. Bu savaşın son bulmasını istiyorum. Bizim ciğerimiz yandı ama başkalarının ciğeri yansın istemiyorum. Çocuklarımın gittiği yoldan da pişman değilim" ifadelerini kullandı. 
 
Yarın: "Öcalan özgür olmadan barışı konuşamayız" 
 
MA / Hamdullah Yağız Kesen - Emrullah Acar

Diğer başlıklar

16/02/2025
00:30 Gazeteci Babat ve Bayhan savcılığa sevk edildi
00:20 Bethnahrin Ulusal Konseyi'nden komplo açıklaması
15/02/2025
23:59 Gülistan Sönük ve Öznur Değer’e ödül
23:46 Hindistan’da tren istasyonunda izdiham: En az 15 ölü
22:49 DFG: Gazetecilerin katledilmesine karşı sessizliği kabul etmiyoruz
22:30 Doğan Hatun serbest bırakıldı
22:17 Gazeteci Egît Roj Tişrîn’de katledildi
22:02 İmralı Heyeti’nin Federe Kürdistan Bölgesi programında değişiklik
21:49 Wan mahallelerinde eylemler sürüyor: Hırsız kayyım defol
21:42 Birçok ülkede 15 Şubat eylemi: Öcalan özgürleşene kadar durmak yok
20:49 Dêp Belediyesi’ne kayyım pankartı ablukası: Halk belediye önünde
20:22 Ege Denizi'nde depremler sürüyor
20:11 SOLDEP’ten ulaşım zammına tepki
20:06 Kıyı hatlarının işgaline karşı eylem
19:52 Baluken: Öcalan’ın olduğu masada Kürt halkı kaybetmez
19:42 Hewlêr Valisinden İmralı Heyeti’ne ziyaret
19:30 Kayyım protestoları: Darbeci zihniyete karşı duracağız
19:21 Strazburg’dan seslendiler: Abdullah Öcalan özgür olmalı
19:07 Özel’den DEM Parti eş genel başkanlarına ‘kayyım’ telefonu
18:21 Türkiye Kobanê kırsalını bombaladı
18:18 Lütfü Savaş CHP kurultayının iptali için dava açtı
18:08 Meclis Licik raporu: Madenler için uzmanlaşmış mahkemeler oluşturulsun
17:56 Münih Güvenlik Konferansı’na katılan Fidan’ın temasları gün boyu sürdü
17:53 DEM Parti Eş Genel Başkanları Wan’da
17:51 ÖHD’li Volkan Bilece tutuklandı
17:40 CHP, Akın Gürlek'i HSK'ye şikayet etti
17:34 Kayyım kararını Erdoğan verdi: Bahçeli’nin desteklediği süreç baltalanmak mı isteniyor?
17:32 Eskişehir'den Başpınar işçilerine destek
17:24 İzmir ve Ankara'da komplo paneli: Umut hakkı tanınsın
17:12 On binler Strazburg'da: Özgürlük mücadelesini büyütelim
17:08 Kuzey ve Doğu Suriye halkları 15 Şubat’a karşı yürüdü
16:29 Kadınlar öncülüğünde komplo protestosu
16:19 Reyhan Hacıoğlu hakkında iddianame: Programlar suç sayıldı
16:08 Amed’de binler yürüdü: 15 Şubat Öcalan şahsında özgürlük günü olmalı
15:49 Eğitim Sen: Bakanlık suç işliyor
15:44 Sêrt kayyımı 36 işçiyi daha işten çıkardı
15:43 Süleymaniye'de öğretmenlerin eylemi devam ediyor
15:41 Her yerde 15 Şubat protestosu: Kara günü özgürlük gününe dönüştüreceğiz
15:17 Hasta tutsaklar İvrendi ve Nebioğlu’nun tahliyesi talep edildi
15:02 Özel'den kayyım tepkisi: Bunun hesabını soracağız
14:53 Strazburg’ta on binler yürüyor
14:52 Gazeteci Rabia Önver serbest bırakıldı
14:36 Konya ve Afyon'da kadın katliamı
14:25 İmralı Heyeti, Federe Kürdistan Bölgesi’nde
14:22 Kayıp yakınları: Sürecin adı konulmalı
14:16 Neslihan Şedal yaralandı, Doğan Hatun yine gözaltına alındı
13:59 Asrın Hukuk Bürosu: Çözüm Öcalan’ın fiziki özgürlüğüyle mümkün
13:55 KESK Adana'da 8 Mart programını açıkladı
13:35 Wan kayyıma karşı sokakta: Demokrasi halkın mücadelesiyle gelecek
13:13 Kayyıma tepki büyüyor: Belediyeler halkındır
13:11 Rıdvan Karakoç’un kardeşi: Bin yıl geçse de hesap soracağız
12:49 CHP’li belediye başkanlarından İmamoğlu'na çağrı
12:48 Abdullah Öcalan ile 33 yıl önce yapılan röportajın tamamı yayınlandı: Kürtlerin hak savunucusuyum
12:34 Bakırhan: Wan’a geçeceğiz, mücadele edeceğiz
Hatimoğulları: Süreci darbelemeyi mi hedefliyorsunuz?
12:33 GGC: Hukuksuzluğa son verilmeli
12:31 Rehine takasında 6’ncı tur
12:11 DBP'den kayyım tepkisi: Darbecilere karşı direnişimiz sürecek
12:10 MSD: Ulusal Diyalog Kongresi yeniden oluşturulmalı
11:50 Kürtler ve dostları 'Öcalan'a özgürlük' için Strazburg’ta
11:26 CHP’den kayyıma tepki: Ortak tutum önemli
11:08 DİSK Basın-İş: Gazetecilere dönük saldırılara alışmayacağız
11:07 İmamoğlu’ndan kayyım tepkisi
11:06 Wan’da 100’den fazla kişi gözaltında
10:59 İstanbul için kuvvetli sağanak uyarısı
10:51 DFG ve MKG: Gazetecileri serbest bırakın
10:49 Komplo protestosu: Öcalan’a özgürlük
10:33 Suriye’deki Dürziler ne istiyor?
10:21 Kahtalı Miçê yaşamını yitirdi
10:10 Şoxan Mîrza: Savaş suçlarını teşhir eden gazeteciler hedefte
09:50 Fuat Kav: Abdullah Öcalan yeni bir kapı açmak istiyor, özgürlüğü inşa edilmeli
09:41 DBP: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü derhal sağlanmalı
09:27 Savaş politikası Türkiye'de yolsuzluğu rekor seviyeye çıkardı
09:26 Yunanistan’da katledilen Büyüksu’nun davası bürokrasiye takıldı
09:24 Zeydan: Darbeciler kaybedecek
09:17 DSİ'nin barajı tarihi de yok edecek!
09:17 ‘Erkek şiddetine karşı özsavunma hattı kurulmalı’
09:16 Herkesin bildiği seçim stratejisi tutuklamaya gerekçe yapıldı
09:15 Zırhlı araçla katledilen Miraç’ın davası yeniden görülecek
09:14 7 kişi hayatını kaybetmişti: Botu sahil güvenlik mi batırdı?
09:13 DEM Parti: Kayyımcı zihniyete karşı duracağız
09:12 Küçükbalaban: Komplonun yıl dönümü çözüm için fırsata dönüştürülebilir
09:09 Öcalan'ın paradigmasıyla örgütlendiler
09:08 Şakar: Fiziki özgürlükle hukuksuzluk son bulur, dönüşümün yolu açılır
09:03 Kayyım ve yönetimi “Hırsız var” sloganları arasında belediyeye girdi
09:00 15 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
07:46 Wan Büyükşehir Belediyesine kayyım atandı
05:49 Kayyımın borç tablosu indirildi: Belediye önünde 'hırsız var' protestosu
05:27 Abdullah Zeydan 'uzaklaştırma' tebligatını imzalamadı
05:05 Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı'na ters kelepçeli gözaltı
04:58 Belediyeye polis baskını: Gazetecilere gözaltı
04:46 Wan'da belediyeye polis baskını
14/02/2025
23:46 Wan nöbetinde stand-up ve müzik dinletisi
23:23 El Tirwazi köyüne saldırı
22:32 Gençlerden komplo protestosu
22:06 Tişrîn’deki direniş sürüyor
21:59 Zelenskiy'den Putin'le görüşme şartı
21:53 Êlih'te kayyım 13 işçiyi daha işten çıkardı
21:33 X’te hashtag çalışması: #ÖcalanUmuttur
21:28 Misircê Belediyesi Halk Ekmek Fırını açtı
21:20 DEM Parti’den TÜSİAD tepkisi: İktidarı saygılı olmaya çağırıyoruz
21:12 Wan’da nöbet sürüyor: Nasıl direngen bir halk olduğunuzu tüm dünyaya gösterdiniz
20:45 Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri’nden Başpınar işçilerine destek
20:33 Belqîs'de halk buluşması: Sayın Öcalan'a destek olmalıyız
20:16 Kadınlardan 14 Şubat açıklaması: Öldüren sevgi istemiyoruz
19:31 Osmaniye'de bir kişiye ‘halay’ tutuklaması
19:25 Gazeteci Köylüoğlu kitlesel bir törenle toprağa verildi
19:10 Bakanlığın ‘Seviyorsan git evlen bence’ paylaşımına tepki
18:46 ‘Eskişehir maden çöplüğü yapılmak isteniyor’
18:36 İzmir’de ‘Barış zinciri’ne engel protesto edildi
18:34 Gazeteci Yılmaz serbest bırakıldı
18:29 Kayyım 30 kişiyi işten çıkardı
18:18 DEDAŞ, Hezex'te 3 köyü elektriksiz bıraktı
18:12 Çermûg’te tapulu alanlara imar çalışmasına halktan tepki
17:19 HDP'li eski eşbaşkan Berivan Zadsan tahliye edildi
17:15 Şêx Seîd ve mücadele arkadaşları anıldı
17:09 Türmen: Çözüm için kolaylaştırıcı rol almak istiyoruz
Bakırhan: İktidar yol haritasını açıklamalı
16:57 Wan’dan çağrı: Amasız fakatsız herkes sorumluluğu üstlenmeli
16:47 Mêrdîn'de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
16:40 Amed'de yarın yapılacak 'özgürlük' yürüyüşüne çağrı
16:37 ‘Ekmek ve Adalet’ buluşmalarında GÜNTİAD’a ziyaret
16:34 Peyas'ta 21 Şubat birçok etkinlikle kutlanacak
16:33 Antalya'da iş cinayeti
16:25 Avrupa Halklar Platformu Viyana’da toplandı
16:17 DEM Partili eşbaşkana halay gözaltısı
16:14 Barış İçin Toplumsal Girişimi'nden DEM Partiye ziyaret
16:10 Akdeniz’de işçi kıyımına tepki: Mücadelemiz devam edecek
15:53 Birca Belek Derneği yeni yönetimini belirledi
15:52 Wan Barış Anneleri direniş alanında: Berxwedan jiyane, kayyım talan e!
15:41 TÜSİAD YİK Başkanı Aras hakkında soruşturma
15:18 Talabani: Kürtlerin yeni Suriye’nin inşasına katılması istikrarı sağlar
14:18 Sêrt ve Riha’dan Wan direnişine destek
14:17 Boğaziçi Üniversitesi’nde ortak alanların ticarileştirilmesine tepki
14:12 Diş hekimleri hakları için iş bıraktı
14:11 İdil Kültür Merkezi’ne polis baskını
14:10 Antalya'da hasta tutsakların 1 yıldır hastane sevki yapılmıyor
14:09 Amed Tabip Odası: Sağlık meta değil, insan hakkıdır
13:16 Artuklu Belediyesi vakfa devredilen tarihi binayı geri aldı
13:15 İtalyan avukat: Abdullah Öcalan’a özgürlük Türkiye’ye çözüm getirir
13:10 Ailelerden İmralı’ya gitme başvurusu
12:58 Polisler kamera kablolarını kesip, tahtaya bayrak çizdi
12:48 Anneler de direnişte: Asla boyun eğdiremezler
12:23 İşçiler polis saldırısına rağmen yürüdü
11:59 Cizîr'de şüpheli kadın ölümü
11:21 Eylem alanını terk etmeyen Eşbaşkan Hatun: Yanlıştan dönün
10:57 Birçok kentte ev baskınları
10:43 Akademisyen Arzu Yılmaz: Türkiye'nin önünde 2 seçenek var
10:34 Jîn Art Sanat Evi'ne polis baskını
10:21 İşçilerin eylemi öncesi sendika başkanı gözaltına alındı
09:51 DEM Parti'den 4 maddelik 'çözüm' bildirgesi
09:49 Akdeniz'de kayyım dönemi: Mobbing, tehdit, işçi kıyımı