Cezaevi savcısından 30 yıllık tutsaklara: Bakan da arasa sizi bırakmayacağım 2025-12-19 20:52:05   ANKARA - Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları'nın yaşattığı hak ihlallerine değinen DEM Parti Şirnex Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, "Cezaevi savcısının kurula çıkan mahpuslara 'Bakan da beni arasa hiçbir şey değişmez. Sizi bırakmayacağım' dediği mahpuslar tarafından aktarıldı" dedi.    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, öz yönetim direnişleri sırasında katledilen Taybet İnan'ın ölüm yıl dönümüne ve Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları tarafından infazları uzatılan tutsaklara ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi.    Taybet İnan’ın 10 yıl önce katledildiğini ve cenazesinin 7 gün sokak ortasında kaldığını belirten İrmez, "Kimsenin cenazei almasına izin verilmedi. Naaşına yaklaşanlara ateş açıldı. Eşi yaralandı akrabası olan Yusuf İnan ise kan kaybından yaşamını yitirdi. Dünya tarihinde eşine az rastlanır olaylar yaşandı Şırnak’ta, Cizre’de, Silopi’de… Adına 'vahşet bodrumları' denen bodrumlarda 177 yurttaş katledildi. Bunları dile getiriyoruz çünkü yaşamını yitirenlere borcumuzdur bu unutmama mücadelesi. Evet kayıplarımızı unutmuyoruz, anıyoruz ve uygun koşullarda, uygun bir zeminde yüzleşmenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu unutmama durumu barışa olan hasretimizi perçinliyor, demokratik topluma olan ihtiyacımızı yakıcı bir şekilde gösteriyor bize! Başta Taybet Ana olmak üzere sokağa çıkma yasaklarında katledilen yurttaşları sevgi, saygı ve minnetle anıyorum! Onlara barış borcumuz var ve bunu tesis etmek için demokratik topluma erişmek için mücadeleyi kesintisiz devam ettireceğimizin sözünü veriyoruz" dedi.   'TÜRLÜ HUKUKSUZLUKLARA ŞAHİTLİK EDİYORUZ'   Türkiye'de bulunan cezaevlerinden bahsederken olumlu bir konuşma gerçekleştirilemediğine dikkat çeken İrmez, "Çünkü Türkiye’de, hapishanelerde yaşananlar ülkenin şuan içerisinde bulunduğu durumu özetler niteliktedir. Düşman ceza hukuku, keyfiyet, sağlık hakkına erişimin yasak ötesine geçmesi, kuyu tipi hapishanelerin yaygınlaştırılmak istenmesi… Ne kadar olumsuz şey ararsanız açığa çıkmış durumda. Hemen her gün, işkence ve kötü muamele yasağının çiğnendiğine, türlü hukuksuzluklara toplumca şahitlik ediyoruz. Bunları dile getirmekten, hesap sormaktan ve yaşananları, yaşatılanları topluma aktarmaktan asla vazgeçmeyeceğiz! Çünkü ezilenlerin tarihi bizlere gösterdi ki ancak kendimiz zulme karşı mücadele etmedikçe egemenlerden, muktedirlerden bir çözüm gelmeyecektir. Bu durum acı tecrübelerle her defasında kanıtlandı halklar için" şeklinde konuştu.   'AKILLA AÇIKLANAMAYACAK GEREKÇELER'   İdare ve Gözlem Kurulları'nı “Siyasi Mahpusların Özgürlüğünü Engelleme Kurulları” olarak nitelendiren İrmez, "Bu kurullar, tahliyeye hak kazanan siyasi mahpusların özgürlüklerine engel olmak için elinden geleni yapmakta; akılla açıklanamayacak, absürt nitelikte gerekçelerle tahliyelerin önüne geçmektedir. Bizlere ulaşan şikâyetler doğrultusunda dün, Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nden (ÖHD) avukat arkadaşlarla birlikte Aksaray T Tipi ve Konya Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevlerine ziyarette bulunduk. Bu ziyaretteki gözlemlerimizim bir kısmını da kamuoyu ile paylaşmak için burada bulunmaktayım" dedi.    AKSARAY T TİPİ CEZAEVİ'NDE YAŞANAN İHLALLER   Aksaray T Tipi Kapalı Cezaevi'nde yaşananları sıralayan İrmez, "Tamer Tanrıkulu, tam 32 yıldır cezaevinde ve tahliyesi kurul tarafından 5 defa uzatıldı. İdare ve Gözlem Kurulu tarafından kendisine açıkça ajanlık teklif edildi. 2,5 yıldır tahliye olmayı bekliyor! Hasip Avşar, 31 yılını dolduracak ve onun da tahliyesi 3 kere uzatıldı! Kendisi ağır hasta mahpus. Kalp, prostat, bel ve boyun fıtığı gibi hayati risk doğuran hastalıklara sahip ve tedavi koşulları neredeyse söz konusu değil! Metin Genli’de 31 buçuk yıldır hapishanede. Kendisi 61 yaşında ve cezaevinden kaynaklı onlarca hastalığı mevcut. En önemlisi MS (EMES) hastası onun da infazı üç kere uzatıldı. Sinan Yaşar, 10 yıldır hapishanede ve 2 yıldır tahliyesi engelleniyor! Geçtiğimiz Eylül ayında kurula çıkmıştı ve belirttiğim gibi uzatma kararı alındı kendisi için! Abdullah Çelik, 3 Temmuz tarihinde İdare ve Gözlem Kurulu’na sevk edilmiş; ancak kurulun kararı doğrultusunda tahliyesi ertelenerek infaz süresi uzatılmış. Mervan Sungur, 26 Ağustos tarihinde İdare ve Gözlem Kuruluna çıkarılmış ve yapılan hukuksuz değerlendirme sonucu infazının uzatılmasına karar verilmiş" şeklinde konuştu.   'BAKAN DA ARASA BİRŞEY DEĞİŞMEZ'   İdare ve Gözlem Kurulu’nun 30 yıllık tutusaklar Abdullah Çetin ve Ahmet Göksü için yakın zamanda toplanacağı bilgisini aldıklarını belirten İrmez, "Cezaevi savcısının kurula çıkan mahpuslara 'Bakan da beni arasa hiçbir şey değişmez. Sizi bırakmayacağım' dediği mahpuslar tarafından aktarıldı. Bu sözler bile yaşanan ve yaşatılan hukuksuzluğun, alınan kararların keyfi olduğunun en açık ifadesidir. İdare ve Gözlem Kurulları, infaz uzatma kararlarına gerekçe olarak, insan onuruna aykırı olan 'ayakta sayım' uygulamasına razı göstermemeyi de ekliyor! Hiçbir evrensel insan hakları normuyla bağdaşmayan kararlar alınıyor bu kurullarda! Ayrıca Aksaray’da ağırlaştırılmış müebbet cezaları sonrası tekli hücreye konulan Sami Borak ve İhsan Taşdelen, 1 buçuk yıldır mutlak tecrit altındadır. Adli mahpuslar arasına dağıtılan ve arkadaşlarıyla tüm iletişimleri kesilen mahpuslar, tamamen yalnızlaştırılmıştır. Bu ağır tecrit halinin son bulması, mahpusların yan yana hücrelere veya arkadaş koğuşlarına yakın bir noktaya nakledilmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.   KONYA EREĞLİ CEZAEVİ'NDE YAŞANAN İHLALLER   Konya Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde yaşananları da sıralayan İrmez devamla şunları söyledi: "Hacı Sincar: 30 yıllık cezası bitmesine rağmen tahliyesi 2 kez engellendi. 8 Ocak’ta yeniden kurula çıkacak. Mehmet Ali Taşlı: 30 yılı doldurdu, infazı 1 kez uzatıldı. Abdo Şêğo: 30 yıllık cezasını bitirdiği halde tahliyesi 1 yıl ertelendi. Faruk Can: İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla tahliyesi önce 6 ay, sonra 1 yıl uzatıldı. 26 Haziran 2025'te 6 ay daha uzatma kararı verilerek toplamda dışarı çıkışı 2 yıl ertelenmiş oldu. Zahit Bayar: İnfazı tam 6 kez üst üste uzatıldı. Sinan Sipek: 1 yıl ve 6 ay olmak üzere 2 kez infazı uzatıldı. Sinan Çelik ve Mehmet Menfik: İnfazları 2’şer kez uzatıldı. Mehmet Emin Gurban’da 30 yıldır cezaevinde ve iki defa kalp krizi geçirmiş. Kendisine 2 stent takılmış ve tek başına kalıyor.   ACİLEN YASAL DÜZENLEME YAPILMALI   Diğer tüm cezaevlerinde de benzer bir durum söz konusu! İdare ve Gözlem Kurulu denen ibretlik kurul her kararında, her fiilinde insanlık dışı kararlar aldığını ispatlamıştır. Bu durum yeni değil yıllardır süre gelen ve kronikleşmiş bir sorundur! Adalet Bakanlığı ve ilgili, sorumlu tüm kurumlar; insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına da alınabilecek bu infaz erteleme kararlarında 'iş birliği içerisindedir'. Türkiye bir hukuk devleti midir? Ne yazık ki olamamıştır ve 'hukuk devleti' tanımı hak edecek hiçbir gelişme yaşanmamıştır bu coğrafyada! Siyasi mahpuslar rehine pozisyonunda tutulmaktadır! Bu uygulamaların değişmesi için var olan yasal uygulamaların keyfi yorumlar uygulanmadan fiiliyata geçmesi gerekmektedir. Acilen yasal düzenleme yapılması gerekmektedir. Barış ve Demokratik Toplum'un, hukuk zeminine geçilmesinin yegâne gerekliliklerinden biri de budur."