Sendika yöneticilerinin tutuklanmasına tepki

img
İZMİR - Genel-İş İzmir Şubeleri, yöneticilerinin tutuklanmasına tepki göstererek,  “Demokrasiyi savunmanın herkesin görevdir” dedi. 
 
Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) İzmir Şubeleri, Genel İş İzmir 8 Nolu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ve Genel-İş İzmir 3 No’lu Kadın Komisyonu üyesi Mine Bilir'in tutuklanmasına ilişkin DİSK Ege Bölge Temsilciliği binasında basın toplantısı yaptı. Açıklamaya şube yöneticileri ve çok sayıda işçi katıldı. 
 
Açıklamayı yapan Genel İş Örgütlenme Dairesi Başkanı Ali Haydar Kaya, tutuklamanın doğrudan sendikal hak ve özgürlüklere, ifade özgürlüğüne, kadın mücadelesine gözdağı olduğunu vurguladı. Ülkeyi yönetenlerin kendilerinden farklı düşünenleri bastırma ve örgütlü mücadeleyi sindirme çabaları olduğunu belirten Kaya, "Genel-İş Sendikası, tarihi boyunca yalnızca ekmek ve ücret için değil; adalet, eşitlik, özgürlük ve demokrasi için mücadele etmiştir. Arkadaşlarımızın talebi yalnızca adalet ve demokrasi olmuştur. İfade ettikleri düşünceler Anayasa'nın ve uluslararası sözleşmelerin tanıdığı ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Ancak siyasi iktidar, bu temel hakları dahi yok saymakta; muhalif olanı, örgütlü olanı cezalandırmak istemektedir" dedi.
 
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİ
 
Anayasa ve ifade özgürlüğünün artık kullanılamaz hale getirildiğini kaydeden Kaya, "Üstelik tutuklama için gereken hiçbir koşul bulunmamaktadır: Ortada kaçma şüphesi yoktur, delil karartma ihtimali yoktur. Buna rağmen, arkadaşlarımız tutuklanmıştır. Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşleri kapsamında hakkını kullanan, düşünce ve kanaat açıklama özgürlüğünü kullanan Şube Başkanımız ve temsilcimizin tutuklanması; hukuki değil, siyasi bir karardır. Bu hukuksuzluk, yalnızca Genel-İş'e değil; tüm emekçilere, sendikalara, demokratik kamuoyuna verilmek istenen bir gözdağıdır. Ama bilinmelidir ki; bu baskılara boyun eğmeyeceğiz" diye konuştu.